16 Mayıs 2008 Cuma

benim sözüm..

-RESİM HAYAL DÜNYAM,İÇİNDE BULDUĞUM SEVGİ SINIRLARINI SONSUZLUĞA UZATAN BİR BULUT GİBİ...

benim yaptığım bir resim:(((((GöZdE_ReSiM)))))


en iyi arkadaşım ve ben:




10 Mayıs 2008 Cumartesi

..ressamlar...(pablo picasso)..resimleri
















..ressamlar...(pablo picasso)

Pablo Picasso Ispanya'nin Malaga sehrinde dogar. Babasi da ressam ve bir sanat okulunda egitmendir. Oglunun yetegini fark ederek onunda bir ressam olmasi icin caba gösterir. Picasso 20 yaslarinda Paris'e gelir. Bu siralalarda Van Gogh ve Toulouse Lautrecs etkilendigi kisilerdir ve "Mavi Dönem" olarak adlandirilan resimleri yapar. Bu döneme ait calismalarinda melankolik ve soguk bir mavi hakimdir. Tablolarinda hasta, sakat , yardima ihtiyaci olan insanlari isler. 1905 yilinda resimlerine hakim olan renkler ve konular degisir. Soguk mavinin yerinin sicak bir pembe almistir. Artik konulari danscilar, akrobatlar ve palyacolardir. Bazen oldukca basit formlar kullanir ama kimi calismalarinda ayrintilara önem verir. 1907 yilinda yaptigi Demoiselles d' Avignon isimli tablosu ile Kubismus'u baslatir ve gelecek yillarda bu akimin degisik kollarinin gelistirilmesinde de bizzat rol alir. Sanatcinin calismalarinda göze carpan belli bir düzen ve ahengin olmamasidir. Cogu zaman yeni yapitlari eski calismalari ile tezat olusturur. Tipki sanatcinin hayati gibi. 1930'lu yillarda Picasso portrelerde insan suratlarini bir bütün icinde iki parca olarak cizmeye baslar. Bir parcayi profilden cizerken diger yarisini da önden cizer. Bu döneme ait resimler sanatcinin bugün belki de en cok taninan calismalarini olusturmaktadir.

..ressamlar...(Georges Seurat)

Georges Seurat (d. 2 Aralık 1859 - 29 Mart 1891) Fransız akademik resim geleneğine bağlı Ard İzlenimci ve Noktacı (Pointillist) ressam.
Seurat, 1859 yılında ekonomik durumu yerinde olan dindar bir ailenin çocuğu olarak Paris'te dünyaya geldi. Babası La Villet’te bir polisti. Resim kuramını renklerin bölünmesine ve optik karışıma dayandıran yeni izlenimciliğin kurucularından olan Georges Seurat yedi yıl içinde olağanüstü yapıtlar ortaya koymayı başardı. Kurumsal ve plastik araştırmalara büyük ilgi duyan Seuret, 1876‘dan başlayarak Chevreul‘un bulduğu renklerin eş zamanlı karşıtlığı yasalarını ve Delacroix kuramlarını inceledi. Seurat, izlenimciliğin kurallarına tepki duyanlardandı. Seurat gibi ard izlenimciliğin temsilcileri olan sanatçılar da sanat yaşamlarına İzlenimcilikle başlamışlardır. Ancak bu akımın kimi sınırlamalarını aşmak ve resimlerine kişiselliklerini katmak istiyorlardı. Seurat, öğrencilik yıllarının başlangıcında resime ilgi duymuş ve ilk derslerini; Justin Lequien adında Roma Ödülü’nde ikincilik kazanmış bir heykeltraşın yönetimindeki belediye resim okuluna devam ederek almıştır. Bu öğrenciliği sırasında uzun süreli bir arkadaşlık geliştireceği ressam Aman- Jean ile tanışmış ve kısa bir süre sonra Paris’te ortak bir atölye açmışlardır. Aman- Jean ile birlikte 1887- 1888 yılında Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’na (École Nationale Supérieure Des Beaux-Arts de Paris) kayıt olarak Henri Lehmann’ın derslerine katılmışlardır. Seurat, akademik resim geleneğine bağlı kalmış, müzelerde eski ustaların eserleri üzerinde çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar, onun olgunluk dönemine ait eserleri üzerinde etkili olacaktır. 1879’da izlenimcilerin dördüncü sergisinden çok etkilendi. Bağımsız olarak çalıştı. İyi bir desenci olduğunu ortaya koyan yapıtlar verdi. 1891 Bağımsızlar salonunun açılışından sonra Seurat, iltihaplı anjinden yaşamını yitirdi. Anlaşmazlıklar sonucu uzaklaştığı yeni izlenimciler grubu sanatçının ölümünden büyük üzüntü duydu. Georges Seurat, Zıt renkleri yan yana noktalar halinde koyarak Noktacılık tekniğini geliştirdi. Paul Signac (1863 - 1935) ile birlikte Pointilism akımınında gelişimini sağladı. Resimlerini küçük noktalar kullanarak mozaik gibi boyadı. Renklerin beynimizde kaynaşacaklarını savunuyordu. Bu tarza sonradan noktacılık dendi. Tüm hatlar kaldırılmış ve düzeni korumak için resim basitleştirilmişti Noktalama tekniğinin öncüsü Seurat noktaların beynimizde birleşip bütünlük oluşturacağını savunuyordu. Buna rağmen hacimsellik hissi alınamamaktadır
Kronoloji
1859, 2 Aralık Paris'te doğdu.
1876 Chevreul‘un bulduğu renklerin eş zamanlı karşıtlığı yasalarını inceledi.
1879 izlenimcilerin 4. sergisini gördü ve yeni sanat gelişmelerine olan ilgisi arttı.
1881 Işık ve gölge ile biçimlenen figür, nesne ve manzaraların oluşturduğu karakalem çalışmalara yöneldi.
1883 Paris Salonu’na ressam Aman- Jean’ın Portresini gönderdi. 1884 yılında, 1833- 1884 yıllarında tamamladığı Asnières’de Yıkananlar Paris Salonu’na kabul edilmedi.
1884 yılında Redon, Signac, Henri- Edmond Cross ile ilk Bağımsızlar Salonu’nda sergi açtı.
1885 yılında Grandcamp’a giderek çeşitli deniz manzaraları üretti.
1886 yılında Honfleur’da çalıştı.
Çoğu figürsüz olan bu manzaralarda, noktalama tekniği kullanarak ışık ve atmosfer etkilerini olağanüstü bir duyarlılıkla yansıtmıştır 1887 Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’na (École Nationale Supérieure Des Beaux-Arts de Paris) girdi
1887 - 1888 yıllarında Poz Veren Kadınlar'ı bitirdi
1888 yazında Port-en Bessin’e giderek deniz manzaraları üretti.
1888 Le Chahut’u yaptı.
1890 - 1891 kışını ölümüne kadar tamamlayamadığı son resmi Sirk üzerinde geçirdi
1891, 29 Mart günü difteri hastalığından öldü.

9 Mayıs 2008 Cuma

BENN..

  • GÖRSEL SANATLAR DERSİNİ ÇOK SEVİYORUM
  • ÇAĞDAŞ VE BİLGİN ÖĞRETMENİMİ ÇOK SEVİYORUM
  • RESİM YAPARIM(HER TÜRLÜ)
  • MÜZİK DİNLEMEYİ ÇOK SEVERİM
  • EN SEVDİĞİM SANATÇI'GRUP HEPSİ'
  • KORKU FİLMLERİNİ ÇOK SEVERİM
  • ERENİ ÇOK SEVİYORUM
  • EN SEVDİĞİM RESSAMLAR SINIR YOK HEPSİNİ ÇOK SEVİYORUM
  • KARİKATÜR ÇİZMEK ÇOK EĞLENCELİ
  • KOMİKLİK YAPMAYI ÇOK SEVERİM
  • İNATÇI BİRİYİMDİR.
  • KANKALARIM MELİKE,BUKET,TUĞÇE S.BÜŞRA,HANDE,MELEK,KÜBRA,ESİN,BİLGE,ZEYNEP,EBRU..